Bir Ömür Nasıl Yaşanır?

Bir Ömür Nasıl Yaşanır?

Herkes kendi tarihini mimarıdır; “faber est suae quisque fortunae”

Hayat, derbederlik ve tembellik için çok uzun; fakat hırsla, yağma bir haydutluk yapmaya değmeyecek kadar kısadır.

“Biliyor musun, insan en güzel trende düşünür…

Eğer gençler bilse, ihtiyarlar yapabilse.

Tavsiyeleri işe değil, kişiye bakan insanlardan almalısınız. Bu tipte insanlar sizin kim olduğunuza, nasıl bir birikimle geldiğinize, neye ihtiyaç duyduğunuza bakar. Yoksa ezbere tavsiye vermek çok kolaydır.

İnsana değer katan insanla beraber olun.

Tilda hanım, Yaşar Kemal’in kendisine de çok değer katmıştır. Yaşar Kemal’in dünyaya açılması onun sayesindedir.

Yaşar Kemal yaşar Kemal yapan Tilda (Kemal) hanımın kendisidir.

Ne yaşadıysanız yüzünüze yansır. İnsanın yüzü bir kitap gibi okunabilir. İfadeniz bomboşsa hiçbir şey yaşamadığınız fark edilir. Bundan kaçının, monotonluktan uzaklaşın. Yüzünüz ifadesiz kalmasın.

Latincede, “Omnia mesaj mecum porta” diye bir tabir var; “Her şeyimi yanımda taşıyorum,“ anlamına gelir. Yanımda sadece beynimi taşırım, en fazla iki kitabım vardır; bir yerden bir yere sadece onlarla gidip geliyorum demektir. Açıkçası bu kadarı da yeter.

Biz de de, “bir çulum var atarım, nerede olsa yatarım,“ denir.

iğreti aldığın insanın, sana karşı yetişme mükellefiyeti yoktur. Yetiştireceğin dervişe evvela çorbasını ve hırkasını vereceksin, ne olursa olsun.

İslam dünyası hakkında ümidinizi yitirirseniz de Bosna‘ya gidin.

Macaristan’ın başkenti, “Buda“ ve “Peşte “isimli iki şehirden oluşur.

Bir şehrin nasıl bir yer olduğunu öğrenmek için, küçük insanın nelerle mutlu olduğuna bakın. Onlar şehirden istifade edebiliyorsa, orası iyi bir şehirdir. Burjuvazi yolunu her yerde bulur ama küçük insan bulamaz.

Sinemada İtalyanlar, müzikte Almanlar, romanda Ruslar, Şiirde İranlılar en yükseği çıkmıştır. Zor yakalanacak, uçarıca bir ihtişama sahip Fransız edebiyatı da bir başka büyüktür.

“Tiyatro neymiş görmek isteyen üç şehre gitmelidir: Moskova, Londra ve Tel Aviv.“ - İlber Ortaylı

İyi şiir; iyi bir kütüphanede çalıştıktan sonra, iyi bir salonda, iyi bir tiyatro oyunu seyredebildiğin ve temsilin ardından güzel bir kafeye gidip sohbet edebildiğin şehirdir.

Did you find this article valuable?

Support Erdal TAŞKESEN by becoming a sponsor. Any amount is appreciated!